Evliliğe ikna etmenin yolu...
Evlilik lafıyla soğuk terler döküyorsa "Beni gerçekten sevseydin, evlilik fikrine olumsuz bakmazdın!" diye üstelemeyin. Bunun yerine ona evlilik ve çocuk sahibi olmanın güzel ve avantajlı yanlarını göstermek. Öncelikle, sadece mutlu evli arkadaşlarınızla görüşün; birbirini yiyen ve korkunç yaramaz çocukları olan çiftlerden uzak durun. Evlilik kavramıyla ilgili daha genel sohbetlerde, evlendikten sonra sizin için hiçbir şeyin değişmesini istemediğinizi, klasik evlilik hayatını çok sıkıcı bulduğunuzu, ama farklı bir düzen kurmanın tamamen kadın ve erkeğin elinde olduğunu belirtin ve teklife hazır olun.
Yataktaki bencilliği için
Seksin iki kişilik olduğunu, bir paylaşım türü olarak varlık gösterdiğini bazen erkek unutabilir. Yapmanız gereken şey yataktaki başarılarını övmek. En küçük bir yeteneğini bile takdir ettiğinizi görürse, emin olun, daha fazlasını yapmak için çaba harcayacaktır.
Hediye almayan biriyse...
40 yılda bir size hediye aldığında ’Aman canım ne gerek vardı’ demeyin. Aldığı hediyeden nefret etmiş bile olsanız mutlaka en azından birkaç sefer kullanın. Erkekler birlikte oldukları kadının zevki ve tarzı konusunda pek dikkatli değildirler. Hediyelerini beğendikçe zevkiniz konusundaki dikkati artacak ve daha isabetli seçimler yapacaktır.
Alışverişi sevmeyen erkekler için ne yapılabilir?
Öncelikle sizinle kıyafet, ayakkabı ya da aksesuar bakmaya gelmek zorunda değil; işe kitaplar ya da spor malzemeleriyle başlarsanız, onu başlangıçta çok sıkmamış olursunuz. Çünkü her şeyden önce mağaza gezme alışkanlığı kazanmalı.Bu dönemde hep ona birşeyler bakın.Bu da onun kendini minnettar hissetmesini ve size borcunu ödemek için çaba göstermesini sağlayacak.
Başka birine mi bakıyor?
Eğer birlikte olduğunuz erkek, sizi sevdiği halde başka kadınlarla da flört ediyor ve bu da sizin asabınızı bozuyorsa, durumu değiştirmeye çalışabilir ve başarılı da olabilirsiniz. Kıskançlık gösterilerine kalkışmak, bağırıp çağırmak, onu sizi sevmemekle suçlamak, gidip diğer kadının saçını başını yolmaya kalkmak yapmamanız gereken davranışlar. Sevdiğiniz erkeğin tek derdi, hala kadınlar tarafından çekici bulunduğunu onaylatmak da olabilir. Ya meselenin üstüne gidecek, ya da esprili bir dil kullanacaksınız. Mesela onun bir başka kadına baktığını gördüğünüzde, tıpkı onun kadar çapkın bir kankasıymış gibi ’Kadının amma güzel göğüsleri varmış’ diyebilirsiniz. Ya da aynı şekilde, ’iyi göremiyorsan yer değiştirelim’ gibi bir espri de yapabilirsiniz. Eğer onda başka kadınlara bakmasının yasak olmadığı hissini uyandırırsanız, göreceksiniz, kısa süre sonra bu alışkanlık onun için bütün çekiciliğini yitirecek.Erkekler Kime Kadınım Der?
Bir erkeğin hayatına kim bilir kaç kadın girer ve çıkar? Hangisine sevgilim, hangisine kadınım diye hitap eder acaba? İkisinin arasında ne fark var diyeceksiniz. Çok fark var. Bir erkeğin hayatına giren kadınların hepsi sevgilidir. Ama bir tanesi vardır ki ona sadece “KADINIM” diye hitap eder. Sevgilim dediği, günlerini gün ettiği, hoş vakit geçirdiği, bazen boşluğunu dolduran, bazen hüzününü dağıtan, bazen onu eğlendiren, bazen onu dertlerinden uzaklaştıran ya da boş zamanlarını doldurandır. Hatta onunla evlenebilir bile. Çocukları bile olur. O artık çocuklarının annesidir. Bir insan olarak onu sever. Ona zarar gelmesini istemez. Bir zaman sevgilim dediği şimdi resmi olarak karısıdır.
Bir erkek "kadınım" diye hitap ettiği zaman ona yüklediği anlam bambaşkadır. Onun içinde şevkat, sevgi, aşk, sahiplenme, kıskançlık, onunla gurur duyma, koruma hissi ve kimseyle paylaşamama vardır. Artık dünyaya neden geldiğini biliyordur. Hayatının anlamı vardır artık. Aradığı sadece o’dur. Onu bulmak ve onunla yaşamak için doğmuştur. Onun olmadığı bir yaşam düşünemez. Çok emindir, tanrı onu sadece kendi için yaratmıştır. Dünyada bir tek o ve kendisi vardır. Onun için canını verebilir. Bu aşktan da öte bir şeydir. Bu bir tutkudur. Bu mantığın bittiği yerde başlayan bir duygudur. Bu kadınım dediği kişinin resmi nikahlı karısı olması şart değildir. Ama zaman zaman karım diye bile hitap eder.
Bu duyguların en güzel örneğini ünlü şair Bedri Rahmi Eyüboğlu yaşamıştır. Bedri Rahmi Eyüboğlu, Eren Hanım'la evlidir. Ancak Mari Gerekmezyan’a aşık olmuştur. Mari, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun asistanlik yaptığı Güzel
Sanatlar Akademisi'nin heykel bölümüne misafir ögrenci olarak gelmistir.
1949'da bir gün İstanbul Büyük Kulüp'teki bir toplantıda davetliler, Bedri Rahmi Eyüboğlu'ndan bir şiir okumasını isterler. Eyüboğlu ayağa kalkar ve Karadut'u okumaya baslar:
"Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın ağulum
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum, çatal karam, çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın."
Bedri Rahmi, şiiri okurken aniden gözlerinden yaşlar süzülür. Salondaki herkes niye ağladığını anlamıştır. Çünkü aşklarını bütün İstanbul bilmektedir. O anda yanında oturan Eren Eyüboğlu da anlamıştır. Çünkü şiirde "kadınım, kısrağım, karımsın" dediği kadın kendisi değildir.
Görüldüğü gibi erkekler sadece nikahlı karılarına kadınım ve karım kelimelerini kullanmıyorlar. Bu bambaşka bir duygu. Bunun adı aşk. Doğa üstü bir duygu. İnsanın vücut kimyasını değiştiren, ruhunda volkanların patlamasına neden olan bir duygu. Onu bulduktan sonra kaybetmek ise çok acı verir. Bunu en iyi Ercan Saatçi’nin yazdığı 'Yastayım' adlı şarkı sözü anlatıyor:
Yoksun yine varlığım sürünüyor
Sensizliğim bilinmiyor
Sen gittin gideli ellerim hep titriyor
Kalbim bu acıyı saklıyor
Yıllar sonra bile hiç kimseye söylemedim
Bu sevdayı kalbime gömdüm ve sen öldün
Şimdi eşim dostum beni hastayım sanıyor
Yastayım hiç kimse bilmiyor
..........................
Yaşlandım artık bıraktığın gibi değilim
Üstelik bir kızım var evliyim
Ne mutlu bütün bu güzel duyguları gerçekten bir ömür boyu bir yastığa baş koyduğu, hayatı birlikte yaşadığı ve çocuklarının annesine duyabilen erkeklere.
Bu yazıyı yazdıktan sonra fikirlerine güvendiğim erkek arkadaşlarıma sordum. “Hangi kadına kadınım diye hitap edersin?” diye; “Kadınım kelimesinin içinde cinsellik vardır. Çok özel biri olması gerekmez” dediler. Çok hayret ettim. Oysaki kadın gözüyle kadınım kelimesi çok özeldir ve her kadına söylenince anlamı kalmaz.
Şimdi diyeceksiniz ki, sen bir kadın olarak erkeklerin duygularını bu kadar iyi nereden biliyorsun. Çok haklısınız.
Peki bana “KADINIM” diye hitap edilmiş olamaz mı... Hızlı çapkınlara ilk buluşma için öneriler
--------------------------------------------------------------------------------
İnternet devi Yahoo'nun halkla ilişkiler sorumlusu David Wygant, erkeklere kadınlarla ilk buluşmalarındaki '13 sihirli formülü' açıkladı. "Benden kadınlardan ilk randevuyu koparmak için taktik istiyorlar. Söylediklerimi yaparak daha fazlasını da koparmaları garanti" diyen çapkınlık uzmanın 13 maddelik sırrı...
1 İLK gecede yemek yerine 'Bir şeyler içmeyi' teklif edin.
2 ÇARŞAMBA günü buluşmak için salı akşamı erken bir saatte arayıp randevu isteyin.
3 ONA hem iş hem de ev telefonunuzu verin. Ev telefonunu vermezseniz, evli ya da bir ilişkide olduğunuzu düşünebilir.
4 NASIL giyinmesi konusunda ipucu verin.
5 HER zaman tüm söylediklerini dinleyin. Sözünü ise asla kesmeyin.
6 FAZLA abartmadan samimi şekilde güzel olduğunu söyleyip, iltifat edin.
7 ERKEKLER kadınları yatakta, kadınlar ise erkekleri öpüşürken hayal ederek karar verir. O yüzden pırıl pırıl dişler ve hoş bir nefes önemli.
8 'HANGİ tür müzik dinlersin?' diye sormayın.
9 İYİ bahşiş bırakın. Emin olun kontrol eder.
10 VÜCUT dili basittir: Kolunuza dokunursa ilgileniyor demektir. Bacağınıza dokunursa bu geceyle ilgileniyor, tüm akşam sizden kaçtıysa, sizden hoşlanmadı.
11 EVİNE bıraktıktan sonra en az 30 saniye kapıdan içeriye girmesini bekleyin.
12 KADINLAR süreklilik ister. Akşam buluşmasından sonra ertesi gün mutlaka arayın.
13 ASLA onun yanında başka bir kadına bakmayın. Bunu sezerse 'İşiniz bitti' demektirErkek giyiminde renk uyumu
--------------------------------------------------------------------------------
Renk uyumunun 5 kuralı
Bu kravat, bu gömlekle uyumlu mu? Gömleğin rengi, pantolona uyuyor mu? Erkeklerin kafasını karıştıran renk probleminin çözümü için bilinmesi gerekenler...
1- Beyaz Her Şeyle Uyumlu
Beyaz gömleği çok seviyorum. İşte de hafta sonu da vazgeçemiyorum. Beyaz gömleği farklılaştırmak için hangi renklerle tamamlamalıyım?
- Bedeninize uygun beyaz bir gömlek vazgeçilmez. Ayrıca renk olarak da beyaz, en rahat tamamlayabileceğiniz renklerin başında geliyor. Çünkü her renk ve desende kravatla uyumu mükemmel olur. Ama sık giyiyor ve fark yaratmak istiyorsanız, canlı renklerde kravatlarla tamamlamanızı öneririz. Gri bir takım, beyaz gömlek ve canlı renkte bir kravat çok şık duracaktır. Ya da hafta sonları için jean ile beyaz gömleğinizi tamamlayabilir ve pastel renkte bir V yaka triko kazakla giyebilirsiniz. Ya da lacivert bir blazer ceketle tamamladığınızda boynunuza takacağınız bir çizgili, bir atkıyla da bambaşka bir tarza da dönüştürebilirsiniz. Unutmayın, beyaz gömlekle her zaman şık, temiz ve modern görünebilirsiniz.
2- Klasikten Şaşmayın
- Merhaba, takım için en rahat kullanabileceğim renk nedir söyler misiniz?
- Takım için en rahat kullanabileceğiniz renklerin başında siyah ve lacivertin yanında, gri geliyor. Ama ben gri almanızı öneririm. Griyi birçok renkle tamamlayabilirsiniz. Takım dışında sadece pantolon, süveter ya da ceket olarak da gri çok kullanışlı olacaktır. Hem canlı hem de koyu renklerle dilediğiniz gibi tamamlamak sizin elinizde. Unutmayın; gri hem şık, hem klasik hem de cool bir renk.
3- Renkli Pantolona Hayır!
- İtalya'ya gittiğimde rengârenk pantolonlar giymiş erkekler görüyorum. Sizce Türkiye'de de kırmızı, turuncu gibi renklerde pantolonlar giyilebilir mi?
- Kişisel fikrimi sorarsanız, canlı renklerde pantolonlar giymekten kaçının! Gardırobunuzda daha sık giyebileceğiniz renkler bulundurun. Örneğin haki tonları, gri, siyah, lacivert, antrasit her zaman her yere rahatlıkla giyebileceğinizi renkler. Ayrıca artık jean'lerin de bir çok tonu var. Kırmızı, turuncu, bordo gibi renkler tamamlaması zor olduğu gibi, sizi palyaço gibi de gösterebilir!
4- Tonlara Dikkat
- Sonbahar-kış sezonu için pardösü almak istiyorum. Takımlarım genellikle gri tonlarında. Sizce ne renk pardösü almalıyım?
- Renkleri kullanmanın en basit yolu, aynı tonları bir arada kullanmaktan geçiyor. Bu basit kuralla çok uyumlu alternatifler oluşturabilirsiniz. Örneğin gri bir takım elbise giyiyorsanız, pardösünüz de yine grinin açığı ya da koyu tonlarında olması uyumlu olacaktır. Devetüyü rengi ve siyah pardösü de her şeyle kolaylıkla tamamlanabilir.
5- Takım Elbisenizi Gençleştirebilirsiniz
- Sabahları en çok zorlandığım gömlek ve kravat seçimi. Sizce kravat seçerken canlı renkler kullanabilir miyim?
- Canlı renklerde bir kravat her takımın içinde çok hoş duracaktır. Örneğin, lacivert bir takım giydiğinizde küçük mavi ekoseli bir gömleği kırmızı bir kravatla tamamlarsanız kıyafetinize canlılık gelir. Tamamlayıcı renkler kullanmak her zaman için bir hareket getirir ve her gün takım giyen birisi için eğlenceli olacaktır.Aşkın ilk günleri keyiflidir, heyecanlıdır. Randevular, buluşmalar, kaçamak bakışmalar, ürkek dokunuşlar... Her kadın en çok aşkın ilk günlerini sever. Ama kadınların tersine erkekler acelecidir, hemen yatak odasına geçmek isterler. Oysa her şeyin bir zamanı olduğu gibi sevişmenin de zamanı vardır.
Her erkek bir ilişkinin başlangıç günlerinde telaşlı ve aceleci olur. Özellikle de cinsel anlamda erkeklerin çoğu son derece aceleci davranırlar. "Bir an önce tenlerimizi buluşturalım, ruhların buluşması zaten beraberinde olur..." Bu cümle sürekli dillerde dolaşır durur. Kadınlar ise bu bakımdan erkeklerden farklıdır. Onlar romantik günlerin uzatılmasını, yaşanan tatlı heyecanları daha çok severler. Ayrıca kadınlar erkeklere oranla seksüel anlamda daha sabırlıdırlar. Hatta bundan büyük keyif alırlar. Evet, bir ilişkinin ilk günleri her erkek için çok önemlidir. Ama zannettiğiniz gibi o günlerde yaşananlar, iki kişinin birbirini tanıma çabaları, ilk günlerin heyecanları değildir onlar için önemli olan. Ne zaman sevişeceğiz? Bu sorunun cevabını aramakla, o anın gelip gelmediğini anlamak için yanar tutuşurlar. Karşısındaki kadınla yaptıkları tüm sohbetler, onlara yönelttikleri tüm soruların altında, cinselliğe yönelik bir sinyal, beklenen o müthiş anla ilgili ufak da olsa bir ipucu ararlar. Zaten bu ilk günler de aylarca sürmez. Gerçekten de birkaç gün, bilemediniz, bir iki hafta...